-

Yeşil Bilgi Platformu

Yeşil Gelecek Güzel Gelecek...

yesilbilgi

Roportajlar

Tuğrul Fadıllıoğlu...

Yeşil Bilgi Platformu kurulduğu günden bu yana, Platformumuzun destekçilerinden olan ZER’in genel müdürü...

Fadıllıoğlu, 2008 yılında Tanı’nın genel müdürü iken de Yeşil Bilgi Platformu’nu Tanı adına kurucu üye olarak desteklemekteydi.

Kendisinin pozitif yaklaşımından, koordinasyon  kabiliyetinden ve güçlü analiz yeteneğiyle yaratıcı fikirlerinden, Yeşil Bilgi Platformu olarak her zaman büyük kuvvet ve ilham aldık; onur duyduk.

İçten saygılarımızla, Tuğrul Bey’e teşekkürlerimizi sunarız. 




-----------


 

Türkiye’de yaratıcı işlere imza atmak çok zor. İlkleri yaratmak da... Cesur olacaksınız, beğenilme kaygınız olmayacak, idealistliğinizi kaybetmeyeceksiniz, kararlı olup sabredeceksiniz.

Cem Semercioğlu’nun imza attığı işlere baktığınızda, bu yaratıcılığı hemen farkedersiniz.  Yaptığı televizyon programları bir yana internet henüz hayatımıza girmişken kurduğu ve medya sektörüne ithaf ettiği www.medyatava.com, reklam sektörünü objektif bir dille eleştiren www.reklamazzi.com, tam bir yaratıcı fikir örneği www.takasta.com.tr...

Cem Semercioğlu kayıtsız kalamayacağınız tazelikte işler yapıyor ve neyi hedefliyorsa kararlı bir şekilde onlara ulaşıyor. Semercioğlu, çevresel sorunlara da kayıtsız kalamayarak, Yeşil Bilgi Platformu ile de ilgileniyor.

İşbirliğinden memnuniyet duyduğumuz Semercioğlu’nun önümüzdeki günler için planladığı yeni projeleri merak ettik. Cevabı gelin, hep birlikte öğrenelim

-----------

 

Yavuz Semerci...

Duayen gazeteci...

Ekonomi yazılarıyla gündemi değiştiren en etkili kalemlerden biri...

Pek çok kişinin dediği gibi, tam bir fikir adamı...

Yeşil Bilgi Platformu fikri henüz bizim düşüncelerimizde gelişirken, kendisinin fikirleriyle de zenginleşti projemiz. Biz, yıllardır Yavuz Bey’i hem mesleği itibariyle saygıyla tanıdığımız ve kendisine ne zaman danışsak cevap aldığımız, hem de projemize kattığı değerler için, kendisine teşekkürü bir borç biliriz. 


------
 

O’nu herkes tanıyor. Ben de tanıyordum elbette. Yeşilçam’ın o seyrine doyulmaz eski fimlerinden, etkileyici aktörlüğünden, bir dönem siyasetçi kimliğinden ve pek tabii, çevreciliğinden... Ama bir araya gelince, bir de ne zaman başladığı ne zaman bittiği anlaşılmayan su gibi akan bir sohbetin içine giriverince, durum,  tarif edilemez bir beğeniye dönüşüveriyormuş meğer.

Ediz Hun için tüm profesyonel sıfatlarının yanı sıra, öğrendiğim kadarıyla, en çok “İstanbul beyefendisidir” diyorlar. Röportajımız boyunca, kendisi hakkında en fazla düşündüğüm şey de, bu, beyefendiliği oluyor. Ve ne güzel ki, O’nu kim gördüyse bulunduğumuz yerde, bir bakıyorum ki, herkes O’na hayran. Yıllarca... Hala... Bir ünlünün toplumda yarattığı pozitif intibayı böyle uzun yıllar sürdürebilmesinin oldukça güç olduğunu, “itibar yönetimi” çalışmalarından, gayet iyi bilenlerdenim. Bu sebeple, bir kat daha artıyor, kendisine beğenim. Bu arada, beğeniyi destekleyen ilk intibamı da sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim.

Şöyle ki: Ediz Bey’le Boğaz’ın en güzel semtlerinden birinde, Çengelköy’de buluştuk. O’nu ilk gördüğüm an, merdivenlerden koşar adım indiği andı. Son
derece çevik. Sohbet ederken öğrendim ki, sporunu ihmal etmiyormuş. Sanırım, her yaşta spor yapan ve de İstanbul beyefendiliği sıfatını layıkıyla taşıyan kişilere, sevgimden daha çok saygı duyanlardan oldum ben. Babadan kalma bir şey diyelim.

--------


 

Yıllar geçer... Yıllar, siz dursanız da durmasanız da, hızla geçer. Bir vesileyle, bugünden geçmişe baktığınızda, bu kaçınılmaz gerçekle karşı karşıya kalırsınız.

Dünün acar muhabiri, sonra “Memoli”si, sonra kadın haklarının, çevre sorunlarının, savaş karşıtlığının ve daha pek çok toplumsal meselenin savunucusu Memet Ali Alabora ile buluştuğumuzda, şöyle bir geçmişe uzandık; eskilerden konuştuk. Bir kez daha anladık ki, dünya ne o eski dünya, bu kent ve bu çevre de ne o eski doğallığında...

İstanbul sevdasında aynı noktada buluştuğum Alabora, hep daha fazlasını söylemek, hep daha farklı ve anlamlısını yapmak için sürekli bir mücadele içinde. Herkesin, yaşanılası bir dünyayı hak ettiğine inanıyor ve haksızlık olduğunu düşündüğü yerde, olan bitene kayıtsız kalamıyor.

Bu söyleşide de O’nun kayıt düştüğü yerler oldu. Belki de bu konular çokça konuşulmuştu. Ama Alabora’nın yaklaşımı da, duruşu da oldukça farklı.

Çünkü, tüm içtenliğiyle...

Çünkü...

Bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!

Copyright © 2011 Theme Preview All rights reserved. Theme by YesiL BiLgi.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol